Benzin fiyatlarının artması sıfır motor alma hevesi beni yakıt cimrisi diye lanse edilen Honda pcx e yönlendirdi.Tabi önce mevcut kullandığım 2006 model xmax i satıp birazda cebime para koyarak Honda bayisine gitmek. Xmax i 5750tl ye sattım akşamına hondaya gittim bu arada tarih 2012 aralık yani pcx ilk serisi gelmiş fuarda 4400 tl den satılmış 1yıl geçmiş 2. seri olan esp ler piyasaya çıkmış (farkı daha büyük hava filtresi ve 1.3 bg daha fazla güç) fiyatı da 6100 olmuş o dönem şu anki fiyat 7.850 tl idi.6100 tl fiyatı plaka ruhsat işlemleri hariç 5800 tl ye anlaştık 150 tl işlemler tuttu 90 tl de sigorta tutmuştu o dönem.
Gelelim pcx in özelliğine hem 125 cc hem enjeksiyon hem su soğutma hem start-stop ki hiç kullanmam bu güzel özelliklerin yanında kombine fren fakat gel gör ki arka fren kampana sistem kötü yanı ne mi kampana bittikçe kampananın vidasını sıkıyorsun ki hep ilk günkü gibi tutsun bitmeye yakın son bitimin %20 seviyelerinde arka fren az ön fren çok tutmaya başlıyor ve dengesizleşiyor yani ben kombineyi sevemedim.Gidon uda diğer scooterlara göre değişik plastik kaplama yok gidon sanki chopper gibi her kablosu ile meydanda.Gösterge uzaktan hoş duruyor ama içinde saat göstergesi yok ki en büyük eksiklerinden biri kampanadan sonra.Selesi 2 saati aşmayan yolculuklar için ideal sonrasında arkada sanki sırt dayama gibi yapılmış olan ama asıl amaca şekil olan ve yolcunun sürücüye doğru kaymasını engelleyen zımbırtı kuyruk sokumuna yakın yere değdiği için ufak ağrılara sebep olabilir.
Yakıt olayı 2.2 lt yi aşmak zor başkada söze gerek yok bence.Bakım maliyetleri yetkili servisin saat ücretinin 40 tl+kdv alarak yaptığı fakat parçaların çok ucuz olmasından kaynaklı idare eder diyoruz.Yetkili serviste olsa çalışanlar ile aranızı iyi tutarsanız çok yardımcı oluyorlar bunu Honda da gördüm Yamaha da göremedim hepsinde işe yaramıyabiliyor .Pcx i her 4.000 km de bir servise götürdüm şu anda 29500 km de amacım motosiklete düzenli bakım yaparsam beni yolda bırakmaz diye düşünmemdi..Şimdiye kadar ne yolda kaldı ne farı patladı ne düştü.
Pcx in fabrika çıkışı racing görünümlü camı sadece şekil hiçbir etkisi yok yaz-kış kullanan ben rüzgardır yağmurdur az etkileneyim diyerekten önce kappanın standart tur camını aldım oda yetmedi givinin uzaylıya benzeyen en büyük tur camını aldım kışın uzaylıyı kullanıyorum.elcik kısmına kış şartları için tucano urbanonun el koruyucuları geldi çok sevdiğimiz bir ağabeyimizden kendisi benzerini teneresine taktı şu ara.
Sele altı bagajı yeterli ama benim gibi ıvır zıvırı çok olana bi tanede kappa 35 lt iyi gider dedim ve internetten demirini alıp montajında kendim yaptım.
Lastik olayları değişkenlik gösteriyor güzel Türkiye mize gelen pcx ler İRC markalı Avrupa’ya gidenlerde dunlop var Amerika dakinlerde eminim daha da iyidir.Daha önceki kullandığım motosikletlerde hep michelin kullandım çünkü başka uyan marka pek mümkünolmuyordu.Ben Pcx için ilk günden beri her 10.000 de bir gene irc lastikler ile değiştiriyorum ve aldığım irc ler hep sıfır km irc lerin çıkmaları motosiklete yeni başlayanlar 14inçlik scooterın lastiğine pek güvenemiyor ben bu kısmı ileri sürüş eğitimleri alarak hallettim.
Çünkü ben şehir(İzmir)den dışarı çıkamıyorum. Pcx bence tamamen şehir için düşünülmüş hafif oluşu az yakması bagaj olayları pratikliği beni buna yöneltti anlayacağız.
Şehirden çıkmıyoruz dedikte 26 aydır pcx benimle iki kez kaçamak yaptık biri İzmir-İstanbul-İzmir diğeri İzmir-Antalya-İzmir benim kişisel rekorum 11 saatte 850 km bence denemeyin günde 400 km leri geçmek insan sağlığı ve motorun uzun ömürlülüğü acısından pek iyi değil…